6 Ocak 2013 Pazar

Lazer Diş Enerjisinin Hastalarımıza Sağladığı Avantajlar


- Lazer ile diş ve diğer dokulara temas edilmeden çalışıldığı için ısı ve titreşim oluşmaz. Bu nedenle hastada ağrı oluşmaz ve anesteziye gerek kalmadan diş tedavileri yapılabilir. Lazerin bu özelliği anestezi yapılamayan, korkan ve ciddi bir rahatsızlığı olan hastalarda lazeri tercih sebebi yapar. Ayrıca anestezi sonrası duyulan şişkinlik, yemek yiyememe, konuşma zorluğu...gibi rahatsızlıklar oluşmaz.
- Hastalarımızı rahatsız eden ve cihazlarımızdan çıkan yüksek ses lazerde yoktur. Bu nedenle hastalarımız daha konforlu bir tedavi görmektedir.
- Lazer ile yapılan cerrahi tedavilerde hastada kanama oluşmaz. Ayrıca su ile çalışıldığı ve normalden daha az travma verildiği için operasyon sonrası oluşabilecek şişme, morluk...gibi komplikasyonlar önlenmiş olur.

Diş hekimliğinde yeni bir çağ açan lazer teknolojisi, dental sert ve yumuşak doku işlemlerinde hydrokınetıcs adı verilen patentli özel bir teknik kullanmaktadır. Bu teknikte, diğer yağ lazerlerden farklı olarak su, soğutma amaçlı değil kesme işlemine katkı amacıyla kullanılır. Su tanecikleri elektromanyetik enerji yardımıyla daha küçük enerjili su damlacıklarına çevrilerek mine, dentin, çürük, kemik ve yumuşak dokular...gibi oral dokuları kesme işlemine aktif olarak katılır. Bu işlem sırasında ağız içi dokularına hiç bir fiziksel temas olmamaktadır. Bu sistem ile vakaların çoğu iğnesiz (anestezisiz), dudaklar ve dil uyuşmadan ve hastada travma oluşmadan gerçekleştirilir. Waterlase ağızda titreşim ve ısı oluşumuna neden olmadığından, konvensiyonel aeratör ve mikromotorların neden olduğu titreşim ve sesten korkan hastanın gerginliğini ve acısını ortadan kaldırır. Bu sistemin en büyük özelliklerinden biriside çalışılan bölgeyi dezenfekte etmesidir. Konvensiyonel sistemler buna izin vermez.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder