30 Kasım 2012 Cuma

İmplant Operasyonundan Ne Kadar Süre Sonra Sosyal Hayata Dönülür


İmplant operasyonundan hemen sonra normal hayatınıza dönebilir, 1 ya da 2 gün sonra da işe gidebilirsiniz.


İmplant Operasyonundan Sonra İyileşme ve Bekleme Süresinde Dişsiz Mi Kalınıyor


Hastalarımız bu süreyi dişsiz geçirmek zorunda kalmıyor. İmplant operasyonu sonrası protezler yapılana kadar beklenen süre için hastalarımıza geçici protez yapıyoruz. 







Dental İmplantlar Sigara Kullanan Kişiler İçin Önerilebilir Mi


Sigara ve alkol kullanımı implant operasyonları sonrası iyileşme süresini uzatmakta ve süreci zorlaştırmaktadır. Bu nedenle en azından iyileşme sürecinde bu hastalarımızdan sigara ve alkolden uzak durmalarını istemekteyiz.







İmplant Destekli Protezler Yenilenebilir Mi


İmplant destekli protezler, tabii ki yenilenebilir. Yenilenme süresinde, daha önce yapılmış implantlar (vida bölümü) ağızda kalmaktadır, sadece implant üstüne yapılan protezler yenilenmektedir. İmplant destekli protezlerin de diğer protezler gibi birer ömürleri vardır. Protez bakımına ve ağız hijyeninize özen göstererek protezlerinizin ömürlerini uzatabilirsiniz. 







İmplant Destekli Bir Protezi Gece Çıkartmak Gerekir Mi


İmplant destekli protezler 2 çeşittir. Birincisi, implant üstü sabit protezlerdir ki bu protezleri çıkartmanız mümkün değildir. İkincisi ise total diş eksikliğinde, halk arasında damak da denilen total protezlerin ağızda tutuculuğunu arttırmak için yapılan implant destekli protezlerdir ki bu çeşit protezleri gece çıkartmanız ağız hijyeniniz açısından faydalı olacaktır.




İmplant Operasyonundan Önce Sürekli Kullanılan İlaçlar Var İse Bırakılmalı Mı


İmplant operasyonundan önce sürekli kullandığınız ilaçlarınızın bazılarını doktorunuzun kontrolünde birkaç gün bırakmanız gerekebilir. Bu nedenle doktorunuz ve diş hekiminizin operasyon öncesi iletişim halinde olmasında fayda var.







İmplant Uygulamaları Pahalı Bir Tedavi Midir


İmplant uygulamaları ilk bakışta pahalı bir tedavi olarak düşünülse de, hastaya sağladığı avantajlar (konfor, estetik) açısından pahalı bir tedavi olmadığı kanısındayız.


İmplantların Alerji Ya Da Kanser Riski Var Mı


İmplantların alerji ya da kanser yapma olasılığı yoktur. 






28 Kasım 2012 Çarşamba

İmplantların Bakımı ve Temizliği Nasıl Olmalıdır


Her gün en az 2 kere protezlerinizi doğru bir şekilde fırçalamanız gerekmektedir. Etkili fırçalama teknikleri hakkında doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz. Diş aralarını ve implantınızın çevresinde biriken yemek artıklarını ortamdan uzaklaştırmak için ara yüz fırçası ya da diş ipi kullanmanızda fayda var. Ağız hijyeninin sağlanması için gargara ya da ağız duşu kullanabilirsiniz.





Diş İmplantının Ömrü Ne Kadardır


İmplantların ömür boyu sorunsuz kaldığı gözlemlenmiştir. Ancak, implantların ömrünün uzunluğunu etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunların başında hastanın ağız hijyenine ne kadar önem verdiği gelir.








İmplant Tedavisinin Avantajları Nelerdir


- İmplant uygulaması sonrası yapılan protezler doğal dişe en yakın yapıyı oluştururlar. 
- Geleneksel protezlere oranla daha iyi çiğneme ve konuşma fonksiyonu sağlamaktadırlar. 
- Diğer protezlere oranla daha estetik görünüme sahiptir.
- İmplantlar sayesinde diş eksikliği yandaki sağlam dişlere dokunulmadan giderilebilmektedir.
- Total protezlerde tutuculuğun artmasını sağlar. Şöyle ki, özellikle alt çene total protezlerinin tutuculuğu çok azdır. Bu nedenle hastada yeterli kemik seviyesi olmasa bile, alt çeneye 2 implant yerleştirerek, tutuculuk artmaktadır.


Eksik Her Diş İçin Bir İmplant Gerekir Mi


Her eksik diş için 1 implant gerekmez. Ağız içinde aynı bölgede birden fazla eksik diş var ise tek implant 2 ya da 3 protez diş yapılması için imkan sağlayabilir.








İmplantlar Yapıldıktan Sonra Protezler İçin Ne Kadar Beklenir


İmplant operasyonundan sonra implantın çene kemiği ile bütünleşmesi için 2-4 ay kadar beklenmesi gerekmektedir.






Diş Çekimi Yapıldıktan Hemen Sonra İmplant Yapılabilir Mi


Bu konu ile ilgili 2 farklı uygulama vardır. Çekim yerinde herhangi bir iltihap ya da defekt yok ise, hemen o bölgeye implant yapılabilir. Ancak çekim yerinde herhangi bir defekt var ise, bu bölgeye yapay kemik tozu uygulaması yapılarak yaklaşık 2 ay kadar bekleyerek ve çekim yerinin iyileşmesi beklenmelidir.





İmplantların Ağız İçine Yerleştirilmesi Ne Kadar Sürer


İmplant operasyonunun süresi ağız içine yerleştirilecek, implant sayısına göre değişmekle birlikte, bir implantın yerleştirilme süresi yaklaşık 15-20 dakikadır.







İmplant Operasyonları Genel Anestezi Altında Yapılabilir Mi


İmplant operasyonu, hastanın isteği ve durumuna bağlı olarak genel anestezi altında da yapılabilir.





İmplant Operasyonu Sırasında Acı Hissedilir Mi


İmplant operasyonu sırasında ağız içine yapılacak lokal anestezi sayesinde hasta ağrı ya da acı hissetmemektedir. Operasyon sonrasında hissedilebilecek ağrı ise, günlük hayatta kullanılan herhangi bir ağrı kesici ile geçebilmektedir. 






İmplant Kimlere Uygulanabilir


İmplant tedavisinin başarısı, çene yapısına ve çene kemiğinin yeterliliğine bağlıdır. Yeterli kemik yoğunluğu bulunmayan hastalara yoğunluğun az olduğu bölgelere yapay kemik tozu uygulaması yapılarak implant operasyonları gerçekleştrilmektedir. İmplant tedavileri için üst yaş sınır bulunmamakla birlikte, 18 yaşını doldurmuş yani kemik gelişimini tamamlamış tüm hastalara implant tedavisi uygulanabilir. Ayrıca kontrol edilemeyen diyabet, tansiyon, kan pıhtılaşma sorunu olan ve ileri derecede kalp rahatsızlığı olan kişilere implant operasyonları öncesi hekimlerinden izin almadan operasyonları gerçekleştirilmemektedir.




26 Kasım 2012 Pazartesi

İmplant Tedavisi Rahat ve Güvenli Bir Uygulama Mıdır


İmplant tedavileri uzman bir ekip ile tam steril ortamda yapıldığı müddetçe güvenilir ve rahat bir uygulamadır. İmplant tedavilerinin bir ayağını cerrahi işlem oluştururken diğer ayağını protez işlemi oluşturmaktadır. Bu nedenle protez uzmanı ile ağız diş ve çene cerrahisi uzmanının birbiri ile uyum içerisinde çalışması çok önemlidir.






Diş İmplantı Hangi Maddeden Yapılır


İmplantlar titanyumdan yapılmaktadır.


Diş İmplantı Nedir


İmplant çeşitli nedenlerle kaybedilmiş dişlerin yerine çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökleridir.


İmplant


İmplant, çeşitli nedenlerle kaybedilen dişlerin yerine çene kemiğine yerleştirilen yapay titanyum diş kökleridir. İmplantlar geleneksel kaplama ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlarken, yüzünüzde doğal bir görünümü de beraberinde getirir. İmplant, rahat ve güvenilir bir uygulamadır. Operasyon lokal anestezi ile hiçbir ağrı ve rahatsızlık duyulmadan yapılabilir. Gerekli durumlarda genel anestezi de uygulanabilir. Ancak şunu unutmamak gerekir, implant uygulanabilmesi için, sağlıklı diş etleri ve implantı destekleyecek yeterli kemik yapısının bulunması şarttır.




Hareketli Protez Dişlerin Bakımı


- Yemeklerden sonra, protezinizi suda yıkayarak yiyecek artıklarını uzaklaştırın.
- Belli öğünlerden sonra, özellikle yatmadan önce, düzenli olarak protezinizi fırçalamalısınız. Bu işlem plak ve leke oluşumunu önler.
- Fırçalama işleminde su ve çeşitli diş macunları veya protez bakım ürünleri kullanılır. Aşındırıcı tozlar kullanılmayın
- Protezin tüm yüzeylerini temizlemeye özen gösterin.
- Zaman zaman protezinizi, özel protez sıvılarında bekletebilirsiniz. Kimyasal maddeye maruz kalan protezinizi yıkadıktan sonra kullanmanız gerekir.
- Protezi temiz tutmanın en etkin yolu, günlük fırçalama ile birlikte haftada bir kaç kez de kimyasal sıvılarda bekletmektir.

Sabit Protez Dişi Olan Hastalar


- Günde en az 2 kere dişlerini fırçalayın.
- Gargara, arayüz fırçası ya da diş ipi kullanın.
- Köprü protezi olan hastalar da ise köprü vazifesi gören protezin altı çok iyi temizlenmelidir, aksi takdirde köprü ayağındaki dişlerde diş eti çekilmeleri meydana gelebilir.






Sabit Protez Dişlerin Bakımı


Kron bitimi ile diş eti arasında kalan bölge özellikle çok iyi temizlenmelidir. Aksi takdirde bu bölgede bakteriler çoğalarak, çürüklere ya da diş eti hastalıklarına sebep olabilir.


Protez Dişlerin Bakımı Düzenli Olarak Yapılmazsa


- Ağız kokusu,
- Diş eti rahatsızlıkları,
- Çürük,
- Protez üzerinde leke,
- Ağızda enfeksiyon gibi bir çok rahatsızlıkla karşılanabilir.







Porselen Diş Kaplamaların Bakımı Nasıl Yapılmalıdır


Çeşitli sebeplerden dolayı bir çok insan kaplama, köprü vs. denilen diş protezlerini kullanıyor. Protez kullanımı, ağız ve diş bakımına daha az dikkat edileceği anlamına gelmiyor. Halk arasında protezlerin gerçek dişler kadar bakıma ihtiyacı olmadığı yaygın bir kanı olsa da, protez yüzeyinin dişin mine tabakasından daha tutucu olduğu bilinen bir gerçek. Yani protezlerin yüzeyinde daha çok plak oluşumuna rastlanıyor. Oysaki düzenli ve etkili bir şekilde temizlenen protezlerin ömrü daha uzun oluyor ve daha konforlu kullanılıyor.

Porselen Diş Kaplamaların Ömrü Ne Kadardır


Porselen kaplamaların da tabii ki bir ömrü vardır. Yapılan porselen kaplamalar yaklaşık 10 yıl kadar sorunsuz olarak kullanılabilmektedir. Ancak porselen kaplamaların kullanım ömrünü ağız bakımı yaparak uzatmak mümkün. Eskimiş porselen kaplamalar ağız kokusuna, diş eti çekilmesine ve bu rahatsızlığın sonucunda diş kayıplarına sebep olabilir. Bu nedenle eskimiş protezlerin yenilenmesi tavsiye edilmektedir.



Porselen Kron–Köprü (Kaplamalar) Ne Kadar Sürede Hazırlanır, Aşamaları Nelerdir


Muayene yapıldıktan ve tedavinize kara verildikten sonra ilk aşama ağız ve diş yapınızın ölçüsünün alınır. Porselen kaplama yapılacak dişler üzerine kaplama yerleştirilebilmesi için kesilerek küçültülür. Alınan ölçü protez laboratuvarına gönderilerek, prova için alt yapı beklenir. Alt yapı ile ilgili provalar (diş eti uyumu, yükseklik kontrolü) yapıldıktan estetik prova aşamasına geçilir. Hastanın teni ve yüzü ile uyumlu diş renk seçimi de yapıldıktan sonra son prova gerçekleştirilir. İstenilen sonuç elde edildiğinde simantasyon denilen yapıştırma işlemi yapılarak süreç tamamlanır. Bu anlattığımız süreç yaklaşık 10-15 günlük bir zamanı kapsamaktadır.


Laminalar Uzun Ömürlü Müdür, Dayanıklı Mıdır


Yaprak porselen yaptırdıktan sonra uzun süre kullanmak istiyorsanız, ağız bakımınıza dikkat etmeniz gerekiyor. Ayrıca çok sert gıdaları ısırmamanız ve tırnak yeme gibi alışkanlıklarınızdan vazgeçmeniz kaplamalarınızın ömrünü uzatmaya yardımcı olacaktır.


Lamina Kaplama Kimlere Yapılabilir


- Estetik olarak dişlerinin görünümünden memnun olmayan,
- Ortodonti tedavi olmak istemeyen,
- Ön bölge dişlerinde kırık ya da ayrıklık olan,
- Ön bölge dişlerinde renkleşme olan kişilere uygulanabilir. 






Lamina Kaplama (Laminat Vener) Nedir


Yaprak porselen de denilen, lamina estetik sorunları olan ön dişlerde, porselenden hazırlanan tabakanın dişlerin ön yüzlerine yapıştırılması ile yapılan estetik bir uygulamadır. Porselenden yapılan bu kaplamalar ince, yarı geçirgen bir tabakadır. Mevcut bir diş üzerine mükemmel bir uyum ve hassasiyetle hazırlanıp yerleştirilirler. Diş yüzeyinden çok ince bir tabaka kaldırıldığı için dişe zarar verme düzeyi minimumdur. Çok ince olmaları ve metal içermemeleri sebebi ile estetik olarak çok başarılıdır.


Full Porselen Kaplamalar Nedir


Güçlendirilmiş porselenden yapılırlar. Adından anlaşıldığı gibi alt yapıda metal ya da herhangi bir başka madde kullanılmamaktadır. Diğer porselen kaplamalara oranla daha yüksek maliyete sahip olan full porselen kaplamalar doğal diş en yakın estetik görünüme sahiptirler.









Zirkonyum Destekli Porselen Diş Kaplamaların Avantajları Nelerdir


Zirkonyum kaplamalar;
- Doğal dişe çok yakın estetik görünüme sahiptir.
- Metal destekli kaplamalara göre çok daha estetiktir.
- Işığı yansıtır.
- Alt yapı olarak beyaz renkli alaşım kullanıldığı için, diş eti hizasında koyu renkli hat oluşmaz.
- İnsan vücudu ile %100 uyumludur. Alerjik reaksiyon göstermez.




Zirkonyum Destekli Porselen Diş Nedir


Zirkonyum destekli porselen kaplamalar, alt yapı olarak metal yerine beyaz renge sahip olan zirkonyum alaşım kullanılan protezlerdir.








Zirkonyum

Metal Destekli Porselen Diş Kaplamalar

Metal destekli porselen kaplamalar adından da anlaşılabileceği gibi, yapım aşamasında porselenin altına metal alaşım konularak yapılırlar. Diş dokusuna uygun, gerekli dayanıklılığa sahip krom-kobalt ya da krom-nikel alaşım kullanılarak yapılan metal destekli kaplamalarda, metal üzerine yerleştirilen porselen altında bulunan metalden etkilenir. Alt yapıdaki metal, ışığı geçirmediği için mat bir görünüm ve diş eti hizasında da koyu renkte bir hat oluşturur. Bu nedenle metal destekli kaplamalar özellikle ön bölgedeki dişlerde estetik açıdan tavsiye edilmez.

Porselen Diş Kaplama Kimlere Yapılabilir


- Herhangi bir nedenden dolayı dişini ya da dişlerini kaybetmiş,
- Kırık, renklenmiş ya da şekli değişmiş dişlere sahip,
- Ortodonti tedavisi görmek istemeyen,
- 18 yaşından büyük herkese porselen kaplama yapılabilir.





Protez Diş Uygulamalarındaki Amaç Nedir


Protez uygulamalarındaki amaç kişinin yüzü ile uyumlu, doğala en yakın çiğneme ve konuşma işlevini yerine getirebilecek yapay dişler yapmaktır.


Protez Diş Nedir


Halk arasında kaplama veya takma diş olarak adlandırılan protezler çeşitli nedenlerle kaybedilmiş dişlerin yerine ya da estetik bozuklukların giderilmesi için, kişinin çiğneme, konuşma fonksiyonlarını gerçekleştirebilmesi için yapılan yapay dişlerdir. Ağız içindeki çürükler, dişlerde aşırı harabiyete neden olmuş ve dişlerin dolgu yapılamayacak duruma gelmesine sebep olmuşsa sağlam ana dişi kurtarmak adına porselen kaplama başlıca uygulamalardan biridir.




Porselen Lamina Tedavisinin Avantajları Nelerdir


Estetik gülümseme amaçlı yapılabilecek en konservatif (koruyucu) tedavilerden biridir. Bu, laminaların yapılabilmesi için dişten kaldırılacak dokunun çok az olmasından kaynaklanır. Sadece dişin ön yüzeyinden ortalama 0,3-0,7 mm madde kaldırılır. Hatta bazı vakalarda hiç diş kesilmez. Tedavi süresi diş eti problemi yok ise kısadır. 2 ya da 3 randevuda yepyeni bir gülüşe kavuşabilirisniz.
• Size özel hazırlanacak olan model ile dişleriniz daha kesilmeden 3 boyutlu olarak kendi ağzınızda nasıl bir görüntüye sahip olacağınızı görebilirsiniz.
• Doğru endikasyon, doğru teknik ve iyi bir gülüş dizaynı ile yapıldığında diğer insanlar tarafından hemen fark edilemeyecek kadar kişinin yüzüyle bütünleşmiş estetik dişlerdir.
• Işık geçirme özelliği olduğu için doğal dişten ayırmak mümkün değildir. Bir lamina ne kadar çok ışık geçirme özelliğine sahipse o kadar daha doğal sonuç elde edilir.
• Kahve, çay, sigara gibi dış etkenlerle renk değiştirmez.
• Materyal olarak oldukça kırılgandır. Fakat, mineye tam olarak yapıştırıldığında, germe ve çekme kuvvetlerine karşı direnci çok yükselir. Söz gelimi yapışmış bir laminayı dişten bütün olarak sökmek mümkün değildir. Ancak elmas frezlerle diş yüzeyinden aşındırarak uzaklaştırılabilir. 


Beyazlatma ve Dişler Neden Renklenir


Dış kaynaklı renkleşmede boyar madde rengi ile dişteki renkleşme benzerdir. Yiyeceklerin ve içeceklerin de boyar maddeleri direk olarak diş yüzeyine tutunabilir. Bu durumda ağıza alınan yiyecek ile renkleşme benzer renktedir. Bu gıdaların içindeki boyarmadde çoğunlukla tannindir. Burada iyon yer değişimi mekanizması işlemektedir. Buna N1 tip renkleşme denir.

Pigmentli maddeler pelikıla bağlanır ve daha sonra rengi değişirse buna N2 tip renkleşme denir. Dişin diş etine yakınl bölgelerdeki sarımsı renkleşmeler ile yaşla birlikte kahverengi pelikıl oluşumu bu şekilde olmaktadır. Renkleşme sürekli pelikıl oluşumu ve pelikıl proteinlerinin denaturasyonu şeklindeki modifikasyonu ile olmaktadır.

Renksiz maddelerin diş yüzeyine bağlanması ve buradaki kimyasal değişim sonucu renkleşmeye neden olması N3 tip renkleşmeleri oluşturmaktadır. Klorheksidin gargara renkleşmesi, kalay fluorid renkleşmesi bu grup içindedir. Yüksek miktarda karbohidrat ve şeker içeren elma, patates gibi yiyecekler bu şekilde kahverengi renkleşme yaparlar.

N1 tip renkleşmeler profesyonel temizlikle (diş hekimi tarafından yapılan diştaşı temizliğiyle) giderilebilir ve ağız hijyeni sağlanarak önlenebilir. N2 tip renkleşmeleri çıkarmak daha zordur. Ancak bunlarda klinikte profesyonel temizlikle giderilebilirler. N3 tip renkleşmeler için çoğunlukla karbamid peroksit gibi bir oksidasyon maddesi ile (diş beyazlatma ile)çıkarılabilir.

Dış kaynaklı renkleşmelerin en önemli nedeni, boyar madde içeren yiyecek ve çay, kahve, kola gibi içeceklerin sık alınmasıdır. Bu şekilde mine yüzeyinde açık kahverengi-siyah renkleşmeler görülür. Sigara, sigar, pipo kullanımı ile daha çok servikal bölgelerde sarımsı kahverengiden siyaha kadar oluşabilen renkleşmeler oluşabilir. Tütün çignenmesi ise minedeki mikro çatlaklarda koyu renk oluşumuna ve yumuşak doku hasarlarına neden olur. Mikroçatlaklarda oluşan renkleşmelerin giderilmesi hemen hemen imkansızdır.

Bazen dişer sürmeden önce renkleşebilirler. Boyar maddeler diş yapısını etkilemişlerdir, ve bu renkleşmeler iç renkleşmelerdir. İç renkleşmeler dişlerin gelişimi sırasında alınan tetrasiklin, fluorür gibi bazı ilaçlardan, diş gelişimi döneminde geçirilen ateşli çocuk hastalıkları, eritroblastosis fötalis, porfiria gibi yogun pigment oluşumuna yol açan hastalıklardan yada genetik hastalıklardan kaynaklanabilir.

Tetrasiklin renkleşmesi. İntra uterin yaşamın ikinci trimestrinden başlayarak 8 yaşına kadar olan dönemde, yani dişlerin formasyonu döneminde alınan tetrasiklin, (antibiyotik) dentin mineralizasyonu sırasında Ca ile şelasyon yapar ve tetrasiklin ortofosfat oluşur. Renkleşme, böyle etkilenmiş dişlerin güneş ışınları alması sonucu tetrasiklin salınımı ile oluşur. Bu nedenle genellikle kesici dişlerin vestibül yüzeylerinde koyu gri veya morumsu kahverengi renkleşme olurken daha az ışık alan azı dişlerinde sarı renkleşme görülür. Renkleşmenin ağırlığı ve yaygınlığı ilacın kulanılma süresine ve kullanım zamanına bağlıdır.

Endemik fluoroz renkleşmesi. İçme sularında 1-2 ppm den yüksek miktarda F bulunması, ameloblast metabolizmasının etkilenmesine dolayısı ile defektli mine organik matrisi oluşumuna ve yetersiz mineralizasyona neden olur. Diş macunu, ağız gargarası gibi fluorür içeren ürünlerin aşırı kullanılmının da fluoroza neden olduğu bildirilmiştir. Böyle dişlerin yüzeyinde beyaz, tebeşirimsi opak alanlar ve sarı kahverengi yada siyahımsı bölgeler örülür.

Hastalıklardan kaynaklanan renkleşmeler. Bebeklik döneminde agır bir sarılık geçiren çocukların dişlerinde mavi gri veya kahverengi renkleşmeler, eritroblastosis fötaliste çok sayıda eritrosit yıkımına bağlı karekteristik kahverengi dişler, porfiriaya da ağır pigmentasyona bağlı parlak kahverengi dişler görülür. Bebeklik döneminde, mine oluşumu sırasında geçirilen ateşli hastalıklar, cerbral paralisi, travmaya bağlı nörolojik hasarlar, C ve D avitaminozu, kalsiyum ve fosfor eksiklikleri mine organik matrisinin salgılanma yada matrisin kireçlenme mekanizmasında bozukluğa neden olur. Bu durumlarda hipoplastik veya hipokalsifiye mine oluşumu görülür. Böyle dişler ilk sürdüklerinde normal renktedir, ancak daha sonra dış etkenlerin kalitesiz mineye yerleşmeleri kolay olduğu için kısa sürede dişlerde renkleşmeler oluşur. Hipoplaziler bir veya birkaç dişte birden görülebilir. Amelogenezis imperfekta, dentinogenezis imperfecta gibi kalıtsal hastalıklarda da mine hipoplaziktir ve tüm dişlerde renkleşmeler görülür.

Ne şekilde olursa olsun renkleşen minenin beyazlatılması bazı yöntemlerle yapılır. Beyazlatma yöntemleri genel olarak canlı dişlerde beyazlatma ve cansız dişlerde beyazlatma yöntemleri olarak sınıflandırılabilir. Canlı dişlerde beyazlatma yöntemleri, kullanılan beyazlatma maddelerine göre hidrojen peroksit beyazlatması ve aşındırma beyazlatması olarak ikiye ayrılır. Ancak bazı durumlarda her iki yönteminde sakıncaları vardır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;

1. Geniş pulpalı dişlerde,
2. Diş eti çekilmesi,
3. Ortodonti hareket sonucu aşırı hassasiyet,
4. Ağır mine kaybı,
5. Ağızda porselen kron gibi pahalı restorasyonlar,
6. Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlarda,
7. Hidrojen peroksit alerjisi olan kişilerde.
Bunlardan birine sahip olup olmadığınız ve bunların diş beyazlatması için size engel olup olmadığını muayene sonucu diş hekiminiz belirleyecektir.


Çocuklarımın Benekli Dişleri Var. Beyazlatma İşe Yarar Mı


Benekli dişler diş gelişimi sırasındaki fazla floridden kaynaklanır. Bu duruma fluorozisdenir. Mükemmel gözükmeseler de bu dişler çürümeye karşı aşırı dayanıklıdırlar. Benekler aynı zamanda ortodonti tedavi sonrasında da görülebilir. Yetersiz hijyenden kaynaklanan bu dekalsifikasyon durumunda bu bölgeler çürüğe karşı daha hassastırlar.

Çocuklar ve beyazlatma üzerine bir araştırma yapılmamış ama geçici diş hassasiyeti haricinde yan etkisi görülmeyen beyazlatma işlemleri yapılmıştır. Beyazlatma için dişler tam çıkana kadar beklenmesini tavsiye ederiz, aksi taktirde çıkmamış bölgeler beyazlamayacaklardır. Beyaz noktalar daha hızlı beyazlamalarına rağmen çevrelerindeki bölge beyazladıkça aradaki fark yokolur. Çevredeki bölgeler daha beyaz olacağından beyaz noktalar daha zor farkedilir. Sonuçlar değişir ve garanti verilemez.

Genel olarak çocuklarda pulpa odası (diş sinirlerinin bulunduğu kısım) fazla genişse diş beyazlatma önerilmez, buna uygun olup olmadığını ise çekilecek filmler ile diş hekiminiz tespit edecektir, ama normal şartlar altında en alt sınır 16-18 yaş olarak kabul edilebilir.