Periodontal dokular, dişlerin üzerini kaplayan ve “mikrobiyal dental plak” adı verilen birikinti nedeniyle iltihaplanır. Mikrobiyal dental plak ağızda bulunan bakterilerden, epitel ve diğer hücre döküntülerinden, çeşitli tükürük proteinlerden ve gıda artıklarından oluşan kompleks bir yapıdır. Plağın dişlerin üzerini kaplaması fizyolojik bir süreç olup, önüne geçilmesi mümkün değildir. İlk bir kaç saat zararsız olan plak belli bir kalınlığa ulaşınca, içindeki bakteriler iltihaba neden olan toksik maddeler sentezlemeye başlarlar.
Periodontal hastalıkların çoğunluğu kronik iltihabi hastalıklardır ve çok ileri aşamalara gelmeden, ağrı gibi farkedilebilir belirtiler vermezler. Bu bağlamda periodontal hastalıklar, çok uzun yıllar boyunca ağızda mevcut olup kayda değer bir belirti vermeksizin ilerleyebilirler ve diş kaybına neden olurlar. Diş eti kanaması, periodontal hastalıkların her aşamasında görülen hemen hemen tek belirtidir. Unutmamalıyız ki kadınlarda görülen menstruasyon kanaması haricinde vucutta görülen her kanama bir yıkım belirtisidir. Diş etlerinin kanaması da bir yıkım belirtisidir, tedavi edilmelidir .
İltihabın erken dönemlerinde yukarıda sözü edilen dokulardan sadece diş etinin sağlığı bozulur. Bu aşamada hastalık “gingivitis” adını alır. İltihap diş eti düzeyinden diğer periodontal dokulara geçince, periodontal ligament ve alveol kemiği de etkilenir. Dişin etrafını saran alveol kemiği erimeye başlar. Bu şekliyle hastalık “periodontitis” adını alır. Halk arasında “piyore” diye de bilinen hastalık periodontitistir. Periodontitis dişlerin etrafında abseler oluşmasına, dişlerin sallanmasına ve kaybına neden olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder