Pedodonti ya da Pediatrik Diş Hekimliği (Çocuk Diş Hekimliği), daimi dişlenme tamamlanıncaya kadar çocuklarda
süt ve daimi dişlerin hastalıkları ve tedavisi ile ilgilenen bilim dalıdır. Diş
hekimleri, diş hekimliği fakültelerinden mezun olduktan sonra, ilgili
fakültelerin pedodonti anabilim dalında doktora eğitimini (4-6 yıl) tamamlayarak
pedodonti uzmanı olmaya hak kazanırlar. Süt ve daimi dişlerin tedavileri;
koruyucu uygulamalardan, dolgu ve kanal tedavilerine, dişlerde meydana gelen
travmalardan erken süt dişi kaybına bağlı olarak ileride ortaya çıkabilecek
ortodonti sorunların engellenmesi için yapılacak yer tutucu apareylere kadar
uzanan geniş bir yelpazede değerlendirilebilir.
Pedodontistler (çocuk diş
hekimleri) çocukların ilk karşılaştıkları diş hekimleridir. Bebeklikten genç
erişkinliğe kadar geçen süre içersinde tüm ağız-diş sağlığı sorunları ve
koruyucu tedavileri pedodontistler tarafından yapılmaktadır. Çocuğunuzun diş
tedavilerinde tedavinizi gerçekleştirecek doktorun pedodonti uzmanı olması,
ilerde oluşabilecek diş hekimi korkusunu ortadan kaldırarak, çocuğunuzun daha
uyumlu ve diş sağlığı konusunda daha bilinçli olarak yetişmesine yardımcı
olabilecek en önemli faktörlerdendir. Çocukların diş doktoru ile ilk
tanışmasının, sonraki dönemlerde diş tedavisi sırasındaki davranışlarını
etkileyebileceği için oldukça önemlidir. Çocuğunuzun bir pedodontistle tanışması
için doğru olan zaman, ilk dişlerin çıkmasından hemen sonra
olmalıdır.
Pedodontistin (çocuk diş doktoru) çocuğa doğru davranış yönlendirmesi tekniklerini
uygulayarak diş tedavisini bir oyun gibi sevdireceği ve çocuğun diş tedavisine
motive bir şekilde gelmesini sağlayacağı için ilk tanışmada "Ne kadar erken o
kadar iyi" prensibinin geçerli olduğu kanıtlanmıştır.
Doktorunuza
gelmeden birkaç gün önce çocuğunuzla diş hekimi oyunu oynayın. Örneğin o bir diş hekimi olsun, siz
hasta olun, sizin dişlerinizi fırçalasın. Diş doktorunda çok eğlenceli aletler
olduğunu ve doktorun bunları ona tanıtacağını ve sadece onun dişlerine bakmak
isteyeceğini anlatın.
Evde yapılan ve günde 2 kez olan diş fırçalama,
çocuğun diş hekimi ziyaretine hazırlanması için önemlidir. Diş fırçalama
sayesinde hem dişlerine düzenli temizlik yapılmış olur hem de çocuk ağzını açma
ve bir süre açık tutma alışkanlığı kazanır. Çocuğunuzun yanında siz ya da
yakınlarınızın diş doktoru ile ilgili olumsuz tecrübelerini konuşmayın ve
paylaşmayın. Diş randevusunda çocuğunuzun beslenme alışkanlıkları, biberon veya
emzik kullanımı ve genel durumu hakkında doktorunuza bilgi verin.
Çocuğunuzun 0-5 yaş arasında ağzını açık tutarak sabit oturabilme
süresinin 20-30 dk. arasında değişebildiğini unutmayın. Bu nedenle çocuğunuzun
doktoruyla etkili ve başarılı bir iletişim kurabilmesi açısından dikkatini
yalnızca doktora vermesi konusunda yardımcı olmaya çalışın.
Süt dişleri
bebekliğin ilk 6 ayında süt dişleri sürmeye başlar. Bazı durumlarda ilk süt
dişlerinin sürmesi 1-2 ay kadar gecikebilir veya erken meydana gelebilir.
Ebeveynler tarafından çoğu zaman endişe yaratabilecek olan bu durum aslında çok
normaldir. Bebek, ilk diş sürmesini takip eden her 6 ayda yeni bir grup diş çıkartacak ve süt dişlenme dönemi 2,5-3 yaşına kadar,
toplam 20 adet süt dişi ağızda olacak şekilde tamamlanır. 6 yaşında ise daimi
dişlenme dönemi başlar ve 12-13 yaşına kadar yetişkin bir insanda olan tüm
dişler çocukta tamamlanmış olur. Süt dişleri ağızda çıkarken bazı problemleri de
beraberinde getirebilir. Bebeklerde; salya akışının artması, iştahsızlık, ağrı,
uykusuzluk, ateş ve ısırma güdüsünün artması...gibi semptomlar çok sık görülür.
Bu oluşabilecek sıkıntıları en aza indirebilmek için;
-Bebeğin çiğnemesini sağlamak; Burada diş etlerine masaj uygulanarak basıncı azaltmak
amaçlanmaktadır. Bu nedenle de çiğnenen şey soğuk olursa yararı artar. Soğuk muz
veya havuç, lastik bir diş halkası bebeğin oyun gibi uygulayabileceği
yöntemlerdendir. Dikkat edilmesi gereken, bebeğin bu çiğneme sırasında mümkün
olduğunca dik oturtulması ve yalnız bırakılmamasıdır.
-Soğuk içecek
ve yiyecekler; Buzdolabında soğutulmuş püre, yoğurt...gibi yiyecekler
diş etlerinde daha rahatlatıcı bir etkiye sebep olacaktır. Su
verirken de ılık su yerine biraz daha soğutulmuş suyu biberonla içirmek faydalı
olabilecektir.
-Diş etlerine masaj; Bebeğin kendi kendine diş kaşıyıcıları ısırması, çiğnemesi çok fayda sağlamıyorsa,
annenin işaret parmağına saracağı temiz bir gazlı bezle bebeğin dişetlerine
yapacağı masaj, bebekte bir rahatlama sağlayabilir. Doktoruna danışılarak bu
masaj eczanelerde satılan diş jelleri ile de yapılabilir.
-Ağrı
kesiciler; Yukarıdaki yöntemlerden çok bir fayda sağlanamıyorsa,
mutlaka doktoruna danışılarak paracetamol içerikli ağrı kesici şuruplardan
kullanılabilir.
Süt dişlerinin belli yaşlarda yerlerini kalıcı dişlere
bırakacak olmasından dolayı, bazı anne ve babalar tarafından önemsenmez. Bu çok
yanlıştır. Süt dişlerinin; çiğneme fonksiyonunu yerine getirerek çenelerin
gelişimine yardımcı olması, konuşmanın düzgün gelişimine yardımcı olmaları,
kapladıkları alanı kendilerinden sonra gelecek daimi diş için koruyup daimi
dişler sürerken ona rehberlik yapmaları gibi sayısız faydaları vardır. Bundan
dolayı, 6. ayda ilk diş sürmesini takiben bebeğin bir diş hekimine götürülmesi ve
yapılacak düzenli kontroller, ileride oluşabilecek sorunları önleyebilir. Süt
dişleri sağlıklı olan bir bebeğin büyük ölçüde mutlu bir bebek olacağı
unutulmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder