31 Mayıs 2012 Perşembe

Ağız ve Diş Bakımı

İdeal ağız hijyeni dişlerimizin mikrop plağından tamamen arındırılması ile sağlanır.
Gün içerisinde, yaşamımızı sürdürmek için yiyip içtiklerimiz plağın tekrar tekrar oluşmasına neden olur. Plak olgunlaşmadan, yani yeterli mikrop nüfusuna ulaşmadan, diş üzerinden uzaklaştırılırsa dişlerimize ve diş etlerimize zarar veremez. Bu bilgi dişlerinizi günde en az 2 defa fırçalayın denilmesinin ardındaki nedendir. Dişleriniz dört boyutludur. Ön, arka, yan ve çiğneyici yüzleri vardır. Mikrop plağı tüm yüzlere, özellikle girintili çıkıntılı yerlere yapışır. Ama insanlar genellikle sanki diş­lerin sadece ön yüzleri kirlenirmiş gibi sadece oraları fır­çalarlar. 40 saniye gibi süren, bu eksik fırçalama işlemi de, sadece fırçalanan bölgeleri korur. Fırçalanmayan yerlerde ise; özellikle arka dişlerin çiğneme yüzleri ve dişlerin ara yüzlerinde plak faaliyetleri bütün hızıyla devam eder. Yani bu bölgelerde çürük ve dişeti hastalığı için gerekli ortam sağlanmış olur. İdeal hijyen, dişlerin plaktan tamamen arındırılın asıdır.

Bu genelde yapıldığı gibi 40 saniye fırçalama ile sağlanamaz. Dişlerinizin ön, arka ve çiğneyici yüzleri kaliteli yumuşak bir fırça ile yeterli süre (yaklaşık 3 dakika) fırçalanmalıdır. Bu şekilde tüm yüzlerin fırçalanmasıağız-diş sağlığınızın yüzde 80'lik kısmını korur. Dişlerimizin ara yüzleri hâlâ plakla kaplıdır. Fırça kıllarının bu ara yüzlere ulaşması imkansızdır.

Dişlerimiz yan yana dizilerek bize o sevimli gülüşleri­mizi bahşeder. Dirsek temasıyla dururlar ama bir blok gibi de birbirine yapışık değillerdir. Dolayısıyla şu başımızın belası dental plağımız da dişlerimizin arasına rahatça yer­leşir, orada olgunlaşır; hatta buralarda daha da rahat eder. Çünkü düzenli bir fırçalama ile bile buralara ulaşılamaz. Belki çok küçük alanlardan bahsediyoruz ama konukları­mızın da gözle görülmeyecek kadar küçük olduğunu ve bi­zim küçük dediğimiz alanda trilyonlarca sayıya ulaştıkla­rını düşünürsek, bu bölgeleri ne kadar ciddiye almamız gerektiğini anlarız. Fırçanın giremediği bu ara yüzler diş­lerin şekline, dizilimine göre diş ipi, ara yüz fırçası ya da özel dental kürdanlarla mekanik olarak temizlenmeli, yani plak uzaklaştırılmalıdır. Bu bilgi, fırçaladığım halde dişlerim çürüyor sızlanmasının da cevabıdır. Dişlerinizi düzenli fırçalamanıza rağmen derin çürükler, diş kaybı, dişeti çe­kilmesi ve kanaması gibi ileri diş ve diş eti sorunları yaşamanızın temel sebebi, bu ara yüzlerin temizlenememesi ve buradan başlayan sorunların devamıdır.

Plakla savaşımızda bir silah da diş macunudur. Fakat nedense diş macununa gereğinden fazla değer verilir. Oysa plağın diş üzerinden uzaklaştırılmasını diş fırçası ve diş ipi gerçekleştirir. Diş macunu bunu daha konforlu, daha etkin bir temizlemeye dönüştürür. Bir de içindeki flor tak­viyesi ile dişlerimizin gücünü artırır. Dişlerimizin sararmasını önler. Fakat ben ıssız bir adaya düşecek olsam, ağız hijyenim için de sadece iki ürün alma hakkım olsa, diş fır­çası ve diş ipini alırdım. Beni kurtaran insanlara, belki sapsarı dişlerle gülümserdim, ama çürük ve dişeti sorunum olmazdı. İnsanlar daha önemli olan fırça kalitesi, şekli gibi özelliklerden çok diş macunu markası peşinde koşarlar. Tadı, kokusu hoşunuza giden flor içeren herhangi bir diş macununu kullanabilirsiniz. Ama fırça kalitesi, şekli, yu­muşaklığı dikkat edilmesi gereken noktalardır. Fırça kılları paralelliğini kaybettiğinde, sağa sola yamulduğunda de­ğiştirilmelidir.

Fırçamız çok yumuşak olmalıdır. Dişimizin üstündeki tabaka yani mikrop plağı, yapışkan bir tabakadır, ama ayakkabı çamuru gibi sert ve kazınması gerekecek kadar da değildir elbette. Dişinizin üstündeki bu yumuşak taba­kayı yumuşak bir fırçayla temizlemelisiniz. Sert fırça kul­lanırsanız, dişinizin mine tabakasında aşınmalara neden olursunuz. Bu da zamanla hem diş etlerinize travma etkisi yapar hem de mine tabakasında gözle fark edilmeyecek minicik çentikler açılmasını sağlar. Bu çentiklerin açıldığı yerlerde mine tabakası koruyuculuğunu kaybetmiştir ve dişinizde çürük olmamasına rağmen tatlı, soğuk ve ekşi gibi etkiler karşısında sızlamalar duyarsınız. Bir taraftan da, "Dişlerimi o kadar fırçalıyorum, yine de diş etlerim çe­kiliyor, ağrılarım oluyor," diye hayıflanırsınız. Bu durumu iyi bir hekim hemen anlar. Bu bölgede açılan mine taba­kasını özel maddelerle kapatır. Bu maddeler sık sık kontrol edilmeli, zaman içinde de bu tedavi tekrarlanmalıdır. Bu rahatsızlığın ileri düzeyde olanlarına daha ileri tedaviler de uygulanabilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder